15 Temmuz 2008 Salı

İnönü Stadı'nı Yıkamazsınız



Semt Bizim, Aşk Bizim

Beşiktaş, Halkın Takımı’dır. Ve öyle de kalacaktır.

Tarihi mabedimize vurmak isteyeceğiniz ve vuracağınız her bir kazma, Semt’imiz insanlarına ve biz Beşiktaş taraftarlarına vurulmuş olacaktır.

Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından yapılan tespit ve değerlendirme sonunda 2863 Sayılı koruma yasası kapsamında Stadyum tescil edilmiş ve “korunması gereken kültürel varlık” olarak koruma altına alınmıştır.


Bununla birlikte, Stadyumun bulunduğu Dolmabahçe Vadisi “Kentsel ve Tarihsel SİT Alanı” ilan edilmiştir.

Vadiye yapılmak üzere ne yazık ki, benzer girişimlerin sürdürüldüğüne üzülerek tanık oluyoruz. Hukuka aykırı ve meşruiyeti olmayan bu girişimlerin gerçekleşmesi halinde tarihi Dolmabahçe Vadisi yok olacaktır.”

İşte! Mimarlar Odası İst. Şub. Bşk.lığı ile yaptığımız 10 Temmuz 2008 tarihli görüşme metni:

Beşiktaş Jimnastik Kulübü Başkanı Sayın Yıldırım Demirören’in yeni stat projesi ile ilgili olarak,
24 Şubat 2008 yılı mali kongresinde yaptığı açıklamalar hepimizin malumudur.

Beşiktaş’a gönül vermiş taraftarlar olarak; kulaktan dolma bilgilerle kafaların karıştığı, ehli olmayanın
açıklama yaptığı,”mabet” olarak tanımladığımız stadımızla ilgili güncellenmiş,sağlıklı bilgilere ihtiyaç duymaktayız.

Bilgilerimiz doğrultusunda yöneltmiş olduğumuz sorulara Mimarlar Odası tarafından verilecek
aydınlatıcı yanıtlar ve eğer var ise, konu ile bağlantılı başkaca ek bilgiler bizleri ziyadesiyle memnun edecektir.


Son yıllarda Ülkemizdeki stadyumlarla ilgili kimi projeler sık sık gündeme gelmektedir. Söz konusu projeleri genel olarak iki grupta toplamak mümkündür :
a) Stadyumların tamamen kaldırılması ve başka yerde yapılması.
b) Stadyumların büyütülmesi ve başka fonksiyonların eklenmesi.
Bu kapsamdaki girişimler; İmar Planında açık spor alanı olan alanlara ticari fonksiyonlar ve yapılaşma getirilmesi,
varsa stadyumun “kültür varlığı” niteliğinin ortadan kaldırılması, kent ortak donatı alanının ve kamusal alanın niteliğinin
ortadan kaldırılması, toplumsal belleğin yok edilmesi gibi sorunlara neden olabilmektedirler. Bu nedenlerle projelerin, spora katkısı değil, kimi çevrelere katkısı olduğu yönünde değerlendirmelerin tartışmaları yapılmasına yol açmaktadırlar.

Kentlerimizin plan bütünlüğünden kopuk, operasyonel nitelikteki bu tip kararların kentimize ve spora bir yarar sağlamayacağı açıktır. Kentimizin geleceği ile sportif gelecek birbiriyle çelişmez. Tam tersine paralellik gösterir.
Sağlıklı ve nitelikli bir kentleşme, sağlıklı ve nitelikli sportif alanları barındırır. Ancak, istikrarlı ve sürekli bir sportif başarının böyle bir ortamda yükselebileceğini sportif çevrelerin ve kamuoyunun bilmemesi mümkün değildir. Şüphesiz ki, asıl sorumluluk yöneticilere düşmektedir.

Yukarıda gelişmeler üzerine yaptığım genel değerlendirmelerden sonra öncelikle İnönü Stadı’nın stadyumlarımız içersinde tarihsel, özgün ve çok önemli nitelikleri olduğunun saptamasını yaptıktan sonra sorularınızı kısaca yanıtlamaya çalışalım.

1 – İnönü Stadyumu, tarihi eser kapsamında ve koruma altında mıdır? Bir başka ifadeyle; İnönü Stadyumu’nun hangi alanları tarihi eser kapsamında olup koruma altındadır?

İnönü stadyumu, tarihi Dolmabahçe vadisinde, Dolmabahçe Sarayı’na yakın, Boğaziçi’nin siluetini etkileyebilecek bir çok önemli bir yerde, konumlanmıştır. Ayrıca bölge İstanbul’un önemli bir noktasında, topoğrafik ve peysaj değerleri de önemli olan bir yerdir. Stadyumun çok yakınında, kamuoyu tarafından “Gökkafes” olarak bilinen bina yapılarak Vadi’nin özelliklerine ve İstanbul’un siluetine zarar verilmiştir. Vadiye yapılmak üzere ne yazık ki, benzer girişimlerin sürdürüldüğüne üzülerek tanık oluyoruz. Hukuka aykırı ve meşruiyeti olmayan bu girişimlerin gerçekleşmesi halinde tarihi Dolmabahçe Vadisi yok olacaktır.

Stadı tek başına değil, bu çevresel bütünlük içersinde değerlendirmek gerekir.


Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından yapılan tespit ve değerlendirme sonunda 2863 Sayılı koruma yasası kapsamında Stadyum tescil edilmiş ve “korunması gereken kültürel varlık” olarak koruma altına alınmıştır.
Bununla birlikte, Stadyumun bulunduğu Dolmabahçe Vadisi “Kentsel ve Tarihsel SİT Alanı” ilan edilmiştir.

2 – Mimari Literatüre göre, İnönü Stadyumu nasıl tanımlanabilir?

Bilindiği gibi İnönü Stadyumu Jimnastik sporlarının yapılacağı bir saha olarak tasarlanmıştır. Zamanla tamamen futbol sahasına dönüştürülerek bu özelliği ortadan kaldırılmıştır. Yapıldığı dönemin spor sahaları özelliklerini taşımaktadır. Bölge topografyasına ve çevreye uyumlu bir tasarım dikkati çekmektedir. Zamanla yapılan eklerden bina olumsuz bir şekilde etkilenmişse de temel özelliklerini korumuştur. Tarihsel nitelikleri ve özgün yapısı ile korunması gereken kültür varlığı olarak mimari değeri vardır.

3 – Konu ile ilgili değerlendirmelerde, mimari bütünselliğin korunmasından bahsedilmektedir.”Mimari bütünsellik” kavramı neyi ihtiva etmektedir ve İnönü Stadyumu özgülünde, yıkım ve yeniden yapım projeleri, söz konusu bütünselliği nasıl ihlal etmektedir?

Stadyum, bir bütün olarak tasarlanmış ve değişik evreler geçirmiştir. Bu şekliyle tarihe ve toplumsal belleklere mal olmuştur. Söylendiği gibi “yapının çok az bir kısmını muhafaza edip diğer kısımlarını yıkarak stadı büyütmek” hatta binaya “iş merkezi eklemek” yapının bütün niteliklerini ortadan kaldıran bir müdahale anlamına gelmektedir. Bu yaklaşım, bir mimari anlayışla bağdaşmadığı gibi evrensel ve ulusal koruma hukuku ile de bağdaşmamaktadır.

4 – Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Sayın Eyüp Muhçu, basına da yansıyan “Korunması gereken kültür varlığı olan İnönü Stadyumu’nun yıkılıp yapılması bir yana, mimari yapısına bile dokunulmamalı” açıklaması ile neyi ifade etmektedir?

İnönü stadının “korunması gereken kültür varlığı” olmasına neden olan -başta mimari niteliği olmak üzere- özelliklerinin ortadan kaldırılması şeklindeki müdahalelerin olmaması gerektiği pek tabiidir…

5 – Kulübümüzün yeni stat projesi ile ilgili olarak; tarafınıza (ve bilginiz dahilinde Anıtlar Kuruluna) sözlü yada yazılı olarak bir sunum gerçekleştirilmiş, onay içerikli bir başvuruda bulunulmuş mudur?

Kamuoyuna yansıtıldığı şekilde; stadın deniz tarafındaki kapısını sadece muhafaza eden, diğer kısımları yıkarak büyüten ve ticari fonksiyonların da eklendiği; bu nitelikleri ile hem binayı yok eden hem de bölgeye zarar veren bir projenin onayı için Koruma Kurulu’na başvurulduğu ve bu başvurunun ilgili Kurul tarafından haklı olarak reddettiği bilinmektedir.

6 – 2003 yılında yeni açık tribününde ve stadyumda yapılan düzenlemelerle ilgili müellif veya sivil toplum kuruluşları başvuruları üzerine açılmış ve süren bir dava var mıdır?

2003 yılında yapılan düzenlemelerle ilgili açılmış bir dava yoktur. Ancak, yapılan işlemlerle ilgili olarak Koruma Kurulu’na yazı yazılarak bilgi istenmiş ve gerekli uyarılar yapılmıştır.

7 – Geçtiğimiz aylarda BJK Kulübü’nün açıkladığı, stadın yıkımı ve yeniden yapımı ile ilgili olarak fiili bir adım atıldığında tarafınızca herhangi bir hukuki işlem başlatılacak mıdır?

İnönü Stadyumu ile ilgili gelişmeleri dikkatle izlemekteyiz. Zira, olası bir yıkım İstanbul’a çok şey kaybettirecektir ve tarihi Dolmabahçe Vadisi’ni “rantiye alanına” çevirmek isteyenleri cesaretlendirecektir. Bu duruma duyarlı İstanbulluların izin vermeyeceği gibi güzide Beşiktaş Jimnastik Kulübü’müzün taraftarlarının da razı olmayacağı kanaatini taşıyorum.

Dileğimiz, bu yönde adımların atılmasından vazgeçildiğinin bir an önce kamuoyuna açıklanmasıdır. Aksi halde, şehirciliğe, mimarlığa ve koruma yasalarına açıkça aykırı olan bu girişimlerin durdurulması; tarihi Dolmabahçe Vadisi’nin ve tarihi İnönü Stadyumu’nun korunması için hukuka başvurmaktan başka yol kalmamaktadır.

Sağlıklı, nitelikli spor sahaları ve sportif başarı dileklerimizle…


Hiç yorum yok: