20 Kasım 2010 Cumartesi
Zarya Kaspiya : 26 - Beşiktaşımız : 23
Maç sonunda umutlu konuşan yardımcı antrenörümüz İlker Şentürk: "Taraftarımızın desteği ile Süleyman Seba'da turu geçen biz olacağız." dedi.
16 Kasım 2010 Salı
Başımız Sağolsun
15 Kasım 2010 Pazartesi
Gençlerbirliği : 0 - Beşiktaşımız : 2
İlk yarının sonlarında Guti'nin penaltısı ile öne geçen Kara Kartallarımız, ikinci yarının uzatma dakikalarında Quaresma'nın harika pasıyla buluşan Hilbert'in düzgün vuruşuyla skoru 2-0'a getirdi. Bu sonuçla birlikte takımımız, ligde 8 hafta sonra bir müsabakayı gol yemeden tamamlama başarısı gösterdi.
Önümüzdeki hafta Konyaspor ile Şeref Bey'de mücadele edecek olan Beşiktaşımız'a sonsuz başarılar.
14 Kasım 2010 Pazar
Gecmis Olsun Ercan
Hentbol takımımızın sporcularından Ercan Aşıkoğlu, B. B. Ankara ile yapılan lig maçında köprücük kemiğinin kırılması sonucu ameliyat olmuştur. Kendisine acil şifalar diliyor, bir an evvel parkedeki yerini almasını umut ediyoruz. Geçmiş olsun Ercan
13 Kasım 2010 Cumartesi
B.B Ankaraspor: 23 - Besiktasimiz: 29
12 Kasım 2010 Cuma
G.Antep B.Sehir Belediyespor: 1 - Beşiktaşımız: 0
B Grubu’nda Konya Torku Şekerspor, Gaziantep Büyükşehir Belediyespor, Manisaspor ve Trabzonspor’la eşleşmiş olan takımımız ilk maçında puan alamadi.
Takımımızın kupadaki rakiplerinden biri olan Konya Torku Şekerspor, ligde 3-2 yenildiğimiz Manisaspor'u 2-1 yenerek, gruplardaki ilk galibiyetini elde etti.
10 Kasım 2010 Çarşamba
"VOLECİ" ŞEREF GÖRKEY
Seref Görkey, 1913 yilinda Istanbul’da dogdu.Annesinin söyledigine göre, yapraklar dökülürken…Çok küçük yasta Nisantasi’nda futbola basladi ama yetistigi yer Besiktas Genç Takimi oldu.Kisa sürede yildizi parlayan Seref Görkey, 16 yasinda kapisindan adimini attigi Besiktas’tan bir daha hiç kopmadi. Besiktas futbol tarihinde, 18’i resmi olmak üzere, tam 22 sampiyonlukta imzasi olan Görkey, dönemindeki Milli maç azligindan sadece 1 kez A Milli formayi giyebildi. 12 Temmuz 1936 tarihinde Yugoslavya ile oynanan ve 3-3 biten o maçta da, takimin ilk golünü kaydetti.
Araliksiz 20 yil Siyah-Beyaz formamizi giyen Görkey, futbolculugu biraktiktan sonra da futboldan kopamadi. Beykoz ve Adalet’in yani sira Besiktas’ta teknik direktörlük yapti. Ne garip ki yasami boyunca hep 10 numara giyen Seref Görkey'i, En büyük Besiktasli Atatürk'ün de ölüm günü olan 10 Kasim tarihinde kaybettik. Aramizdan ayrilisinin 6.yilinda saygiyla aniyoruz. Ruhu sad olsun.
6 Kasım 2010 Cumartesi
Beşiktaşımız : 28 - İzmir B.Şehir Bel. : 14
Devre: 13-8
SonBarikat
Daha fazla fotoğraf için...
5 Kasım 2010 Cuma
Porto: 1 - Beşiktaşımız: 1
Porto deplasmanında alınan beraberliğin anlamı büyük. Özgüveni tekrar kazanmak açısından paha biçilemez bir sonuç olduğu kesin. Özellikle 2. yarıdaki oyun takımın toparlanmaya başladığına işaret ediyor. Ayrıca CSKA Sofya’nın Rapid Wien’i yenmesiyle birlikte gruptaki işleri iyice kolaylaştırdı bu bir puan. Zira kalan 2 maçın da favorisi Beşiktaş.
Schuster’in Beşiktaş’ına yakışır bir şekilde bol aksiyonlu ve heyecanlı bir 90 dakika yaşadık. Bu 90 dakikanın en önemli özelliği ise takımın bir standartı tutturması. Porto arka arkaya pozisyonlar bulurken dahi dağılıp oyundan kopmayan, stratejisini uygulamaya çalışan soğukkanlı bir takım vardı sahada. Kimi aklıevvel skor yorumcuları “Schuster Beşiktaş’a ne vermiş” diye cahil cesaretiyle çıkıyorlar ya, işte Schuster’in Beşiktaş’ında farklı olan nokta bu “karakter”.
Bernd dayı, etkisiz eleman Tabata’yı daha önce pek yapmadığı bir şekilde 2. yarının başında oyundan alınca gidişat değişti. Son haftalarda formsuzluğu tavan yapan Holosko’nun oyuna dahil olup Beşiktaş’ı galibiyete doğru ivmelendirmesi şaşırtıcıydı. Keza Nihat’ın efsanevi golü de. Rüştü’nün hesapta olmayan boyun sakatlığıyla tekrar kaleye geçen Hakan’ın kronik zamanlama hatası ise hakemlerinkiyle beraber anılmalı. Auta giden topun peşindeki oyuncu düşerken ona yapılan müdahaleye penaltı verilmesi en hafif tabiriyle işgüzarlık.
Pozisyon niceliği açısından Porto önde olabilir ama bunların niteliği açısından iki takım arasında fazla fark yoktu. Toraman üst düzey bir stoperin görmeyeceği kartlarla oyundan atılmasa galibiyeti konuşuyor olabilirdik. Alt ligden gelen Ersan’ın yer tutuşu, hamle zamanlaması, hava hakimiyeti, oyun görüşü Porto karşısında da geçer not alırken, Toraman’ın dökülmesini ve stoper mevkisindeki yeterliliğini tartışmak gerek.
Maç öncesinde beraberlik herkesi fazlasıyla memnun ederken, galibiyetin kaçmasına üzülmek de varmış. Muhtemelen yıllar sonra bile Bobo’nun 3 kişiyi sırtına alıp 40 metreden yaptığı muhteşem aşırtma vuruşun gol olmamasına hayıflanacağız. Hayatta Beşiktaş, hayat da Beşiktaş...
SonBarikat
4 Kasım 2010 Perşembe
"PES" Arkadaş!
"PES ARKADAŞ !!!"
Koca BEŞİKTAŞ JK dergisi, çok kıymetli Genel Yayın Yönetmenimiz Gökhan DİNÇ, artık hangi aklı evvelin "Pazarlama Stratejisi" fikrinden etkilendi bilinmez... Fakat yazdığı konuya gerçekten "PES" demekten başka birşey gelmiyor aklımıza.
Yazısı şöyle;
SÖZ VERDİK BİR KERE
Sizlere farklı bir dergi yapmak icin söz verdiğimizi hatırlıyorum. Son üç sayıdaki farklılıklar ile aldığım tepkiler için herkese teşekkür ediyorum. Gerek içerik gerek ise mizanpaj konusunda gösterdiğiniz hassasiyet ve takipçilik bizim azmimizi daha da artırıyor. Hemen hemen her sayıyı elinize aldığınızda sizlere yeni bir sürpriz yapmanın ve bu sürprizlere sizlerin vereceği tepkilerin beklentisi içine girmek bizleri heyecanlandırıyor.
Artık dergimiz içinde piyasaya yeni çıkan PC, Play Station, PSP ve X-BOX konsollarda oynanabilecek oyunların tanıtımı, detaylı bilgileri ve bazı gizli bilgileri sizlerle paylaşacağız. İşte bu yeniliğe adaptasyonu artırmak için sizleri ödüllü bir yarışmaya davet ediyoruz. Bu sayımızda bir çoğumuzun elinde nasır çıkmasına neden olan bir oyunun 2011 versiyonunu sizlerle paylaşacağız. İlk beş kişiye PES 2011 (PC) oyunu, ikinci beş kişiye ise PES 2011 T- Shirt'ü veriyoruz. Haydi bir an önce bilgisayar başına, bize bir an önce doğru yanıtı gönderin ve biz de size PES 2011 oyunu bilgisayarınızda oynama şassı tanıyalım.
Bu arada Kasım sayımızın kapak konusunu belirlerken ekip arkadaşlarımla yine hiç zorlanmadık. Tecrübe, performans, hırs ve profesyonellik dendiğinde Türkiye'de akla ilk gelen oyuncuya sahip takımsanız, hiç zorlanmazsınız. İbrahim Üzülmez'e öncelikle takım içindeki performansı dolayısıyla sonrasında da röportaj sırasında bizlere gösterdiği yakın ilgi nedeniyle teşekkür ediyoruz. Kaptan bizleri kırmadı ve Fi-Yapı İnönü Stadında aklımıza gelen tüm soruları içtenlikle yanıtladı. Kendi Tabiri ile "Beşiktaş Kaptanı nerede, nasıl konuşucağını iyi bilir "düşüncesi çercevesinde.
Saygılarımla
Gökhan DİNÇ
BJK Dergisi Genel Yayın Yönetmeni
Şimdi neresinden başlasak bilemiyoruz...
Dergimizin içinde, paylaşılacak bunca gündem varken, muhtemel ki bazı oyun dergi veya sitelerinden aparılarak paylaşılması planlanan, "oyun tanıtımı, gizli şifre paylaşımı v.s." komik içerik planlamaları ne açıdan hizmet edecek Beşiktaş'a ?
Orjinali 70 ila 150 lira arasında değişmekte olan bu oyunların dergimizde tanıtılması, dergi satışımızı mı arttıracak, yoksa bu oyunların satışını mı?
Bu oyunlara ilgi duyan genç arkadaşların yaş düzeyindeki tüm oyun severler, hele Beşiktaşlı iseler, bu 70-150 arası paraları bu oyunlara verip almamakta aksine "crack" denilen türlerinin paylaşıldığı warez alanlardan bu oyunlara ulaşmaktadırlar. Bu anlamda bu oyunları tanımak için bizim BJK dergiye ihtiyaçları yok bu gençlerimizin. Hele hele bu bakışla dergiye ilginin artırılmasını beklemek tam anlamıyla safdillik olur.
Hadi onu geçtik, "promosyon" amaçlı yapıyorsunuz bunu diyelim, yahu kardeşim prome edeceğiniz ürün mü kalmadı. Promasyonda araç olarak kullanırken "bir amaca" da hizmet etmesini sağlayacağınız hiç mi konu yok.
PES 2011 ile ilgili yarışma yapılacak, oyun verilecek yetmedi T-Shirt verilecek. Bak bak bak bak....
Yani genç kuşağı BJK'yı PES 2011 de kovalamaya, üstüne de formamız ya da lisanslı t-shitr'ümüzü giymeye özendireceğimize PESS 2011 t-shirt'ü giymeye teşvik edeceğiz... Nasıl olsa "Pazarlama Stratejisi" bu... Koymaz Beşiktaş çocuğuna...
Bir sürü "İstişare Kurulu" kuruldu... Dergi yayın ekibi değişti... Dergi içeriği açısından bir sürü olumlu gelişme taraftar tarafından zorlanırken, kalkıp koca koca adamların aklına gelen "Pazarlama Stratejisi"ne bak...
PES DOĞRUSU !!
SonBarikat
3 Kasım 2010 Çarşamba
Yıldırım Demirören' Açık Mektup
Sayın Başkanım, Siz Beşiktaş Spor Kulübü başkanı olarak gerçekleştirmeye çalıştığınız misyonu, futbol ve basketbolda gerçekleştirme yolunda hızla ilerliyorsunuz. Futbolda transfer ettiğiniz sporcular tüm Türkiye tarafından beğeniyle izleniyor. Son zamanlarda da basketbol için gerçekten çok çok önemli bir transferi gerçekleştirdiniz. Ve sanırım birçok sporsever (biz de dahil) yeni transferiniz İverson’u izlemek için salona gideceğiz. Bu, sadece basketbol değil tüm spor branşları adına da gerçekleştirilmiş önemli bir başarı. Bunun devamının da geleceğini düşünüyorum. Tüm camiaya ve Türk Sporuna hayırlı aynı zamanda da tüm altyapı sporcularına iyi bir örnek olmasını dilerim.
Ancak, kulüp olarak sıranın Hentbol branşına geldiğini düşünüyorum. Hentbolün Türkiye’de oynanmaya başlamasından beri istikrarlı bir şekilde devamlılığını sürdüren Beşiktaş Hentbol Takımı’nın, bu istikrarını daha üst ve uluslararası düzeyde başarılarla taçlandırabilmesini istemekteyiz. Bu düşüncemi sanırım tüm Hentbol ailesi paylaşacaktır. Bunun için, basketbol ve futbolda yaptığınız cesur, aynı zamanda fedakarlık gerektiren çalışmaları Hentbolde de yapmanızı bekliyoruz. Çünkü, böylesine uzun süreli bir istikrarı devam ettiren en değerli kulübümüz Beşiktaş’ın Hentbolde daha kaliteli ve seyirci potansiyeli, izlenme oranı çok yüksek ülkelerle oynaması gerektiğini düşünüyorum. Diğer transferleriniz kadar yüksek maliyetlere ulaşmayacak bu hamlenin enaz 2-3 çok kaliteli oyuncu ile desteklenerek, Türk Hentbolüne getireceği katkıyı çok iyi tahmin edebiliyorum. Bu hamlenizin, diğer değerli dost ve rakipleriniz Galatasaray, Fenerbahçe gibi kulüpleri de motive edebileceğini düşünüyorum. Eski bir hentbolcü olarak gönlümden geçenleri yazmak ve size ulaşıp ulaşmayacağını bilememe rağmen bunu yazmak istedim.
Umarım tüm hentbol camiasının katılacağını düşündüğüm bu dileğimi değerlendirmeye alır, gerekli çalışmaları ilgili kurullarınız vasıtasıyla yürütürsünüz. Şimdiden, şahsınıza ve kulüp olarak bu devamlılığı sağlayan sizden önceki başkanlara da, bugüne kadar ki destekleriniz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım. "
2 Kasım 2010 Salı
Beşiktaşımız :3 - Bursaspor : 0 (A2)
http://cartalete.blogspot.com/2010/11/a2-mac-analizi-besiktas-a2-3-0.html
Harika maç yazısı için Mustafa Demirtaş'a sonsuz teşekkürler.