Üçüncü gün sonunda, üçüncü maçı da galibiyetle kapatarak Trabzonspor'u memleketine üzgün gönderdik. Sabahtan antremanlı geldik aslında tribüne, Fulya'da ilk yarısını izlediğimiz U-18 takımının maçından sonra, Seba'ya bir havayla girdik.
Aslında bu üç gün içinde, Trabzonsporlu hentbolcularla da içli dışlı olduk. Hele 3 ve 5 numara yok mu, hani insanı "bu adamlar nasıl hentbol oynuyor, nasıl sporcu bunlar?" düşüncesine sevk ediyordu.
O ikisini bir an göremeyince hepimiz birbirimize bakıp "Trabzon genç takımla çıkacak herhalde" yorumunu yaptık, çok geçmeden tünelden kast ettiklerimiz de çıktı...
Tribün olarak ta "maçı, başlamadan alacağımız belli gibi" düşüncesi vardı... İlk defa giyilen beyaz ağırlıklı hentbol forması uğur mu getirdi bilinmez, ama bu alemde ekolün Beşiktaş Hentbol olduğunu bir kez daha hatırladık.
İlk dakikalarda sakin başlayan Beşiktaş'ımız uzun süre maçı kafa kafaya götürdü. Süleyman Seba Spor Salonu'nda deplasman takımı olmak aslında pek bir şey de kaybettirmedi, tek fark Beşiktaş'ın gollerinin 'Visitors' sekmesine yazılmasıydı. 18-11 üstünlüğümüzle kapattık devreyi.
Parkenin Kartalları ikinci yarıya da bomba gibi girdi. Ard arda bulduğumuz gollerle farkı açmaya başladık. Ozan Arifoğlu'nu oyunda görünce, uzun süre sakatlığından sonra mutlu da olduk.
Trabzonspor'un 3 ve 5 numarası, hücum oyuncularımıza etki bile yapamadı ve maçı 37-25 bitirdik.
Böylece kupada Trabzon'u ilk maçta 26-24 ikinci maçta 37-25 devirerek, yarı finale yükseldik.
Tebrikler Gerçek Beşiktaş...
Maç Yazısı: Recep ÇİMEN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder