22 Ekim 2010 Cuma

Arif Damar

Arif Damar, soruşturmaya uğradığı yıllarda kullanmış olduğu ismiyle Arif Barikat aramızdan ayrıldı.

Durduğu "barikat"ın hakkını vermiş ender şairlerdendi.
Bizim kuşak onu daha çok, 70'li yıllarda çıkan Seslerin Ayak Sesleri (1975), Alıcı
Kuşu Kardeşliğin (toplu şiirler, 1975), Ölüm Yok Ki (1980) kitaplarıyla tanırdı.

Bir ses ki
Arkasında bir ölü sesi
Döner durur
Kardeşliğin alıcı kuşu
Kalkar konar
Bir açık yürekten bir ötekine
Bir bugüne bir yarına
Alıcı kuşu kardeşliğin


dizeleri ondan bize kalan sedalardan biridir.

TKP Tevkifatı direnişçilerinden Niyazi Akıncıoğlu için yazılmış şu dizeler de onundur:

At uçar kanımızda doludizgin
Sarı kumral
Esmerizdir
Yolcuyuz kadim türküler içre


En çok bilinen şiiri "gitme kal"dır.
"Gitme kal var yok dinlemez bir çocuk isteğidir / .../ gitme beraberlik içinde /
nasıl sevinirdik aklına getir" diyen bir şairin çocuksu bilgeliğinden söz etmeyeceğim.

Bu, "Yoksulduk dünyayı sevdik" diyen bir koca şairle ilgili bir uğurlama yazısı.

Yüzünü hep güneşte dinlendirmiş bir devrimci için hüznü ayaklandırmanın boşuna olduğunu biliyorum.

Güle güle Arif amca. Güle Güle Arif Barikat!...

Saat Sekizi Geç Vurdu

Kime ne desem
Boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum

Düşünmeden biliyordum deniz ılıdı
Dökülen çelik katı
Yürüyenler yan yana

Yüzümü güneşte dinlendirsem
Dağın dağ olduğunu bilsem ovanın ova ağacın ağaç
Kurtulurdum

Çok köprülü sular gibi git git bitmedi
Boyuna kendimi dinliyordum eski yağmurları dinliyordum

Saat sekizi geç vurdu
Giden gitmiş hüznü ayaklandırmak boşuna
Düşünmeden biliyordum

SonBarikat

Hiç yorum yok: