15 Şubat 2010 Pazartesi

5149 ve Bizler

Biliyorsunuz! Nasıl da kara bir sessizlikle kaplıdır seyircisiz oynama cezası verilmiş müsabakalar...

Nasıl da çirkin durur o vakit maçlar, gördünüz, gördük.

Peki, sizi, bizi “nasıl görüyorlar” acaba?

374 milyon 610 bin dolarlık ihalelerde, yolunacak kaz olarak görülenleriz bizler…
Siyasetçilerin, boyunlarına takımlarımızın atkılarını takıp mitingler ve gösteriler yaparak, seçimlerde oy potansiyeli olarak gördüklerindeniz…

Mecliste yumruk yumruğa kavga ve küfürde, dokunulmazlık zırhında olanların kanun koyuculuğunda, bedeline 30 lira ödediğimiz bilet ile girdiğimiz statta yaşanan, en ufak bir münakaşada “kavgaya sebebiyet vermekle” itham edilip, spor müsabakalarından asgari 6 ay men ve 1200 liralık da para cezası ile bedel ödettirilenleriz biz…


Stadyum localarında sınırsız alkol tüketimi güvenlik altına alınmışken, mahsus mahallerde alkol kullandık diye “potansiyel suçlu” gözü ile bakılanlarız bizler…

Tebliğ-tebellüğ edildikten sonra 7 ila 15 gün içinde, beyan edilen idari para cezası yatırılır ve mahkemeye müracaat edilir… Mahkeme sonuçlanıncaya kadar zaten ligler bitmiş, takımlar yeni transferlerini yapmış, hazırlık kampında maçlar bir diğerini takip etmektedir. “Biz bastık cezayı siz başınızın çaresine bakın” denmekte olanlarız bizler… Bilet kuyruklarında zapt-u rapt altına alınıp üstü arananlarız… İtilip kakılanlar, sonra bir daha üstü arananlar, her türlü sözlü sataşmaya maruz kalıp, psikolojik dehlizlere alınan, darp edilenleriz bizler…

En ufak bir hak-hukuk anımsatmasında, demoklesin kılıcı ile “5149 kere” boynu vurulup, maçların sonucunu nezarette öğrenenleriz...

Çoluk-çocuk, yaşlı-genç, kadın-erkek demeden, üzerlerimize namluların gölgesi düşer... Dört kişinin kolunda iken, beşincisinin postal izini yüzümüzde taşırız… Panzerlere kobay kılınan, biber gazı işkencesine reva görülenleriz…

Çıkan her sesin akordu, kendi seslerine uymadığı için böyledir bu... Tekel isçilerinin direnişine olan hasmane tutumun, “Dağılmazsanız üstünüze polis salarız” diyen “yakala kurt” komutundaki sesin, ta kendisidir uyulması istenen…
Bunca “şiddeti” ve “düzensizliği” uygulayanlar, şimdi de” spor müsabakalarında şiddetin ve düzensizliğin önlenmesi” için var olan kanunda, daha da sert tedbirlerin alınmasına yönelik düzenlemeler yaptılar...
İl Spor Güvenlik Kurulu toplanır;
“Sayın” olan hep vali yardımcısıdır... Sağlık İl Müdürlüğü’nden şube müdürü teşrif eder… Bir başka şube müdürü Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nden gelir… Kolluk kuvvetlerinden polis şube müdürü, İl Jandarma’dan astsubay kolluklu gedikli gelir... Varsa Futbol Federasyonu’ndan bir yetkili, yoksa Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı veya herhangi ‘biri’si vardır.
Peki ya biz? Bizim de söyleyeceklerimiz varken, bizler neden hep peşinen yasaklıyız?
SonBarikat








1 yorum:

The Eagle Abroad dedi ki...

Cunku senin paran yok, mevkiin yok, orgut kurup hakkini demokratik olarak arama gucun yok, yok oglu yok... Ne demisler? Hak verilmez, alinir... Seve seve verilmezse baska turlu alacaksin, yoksa sana bir lokma verende cikmaz...

Besiktas olarak tek cikar yol olan buyuk besiktas taraftar projesine bile katilim olmuyorsa, dahada hocbirsey olmaz... 2 kere 2 dort...