15 Nisan 2011 Cuma

RUHUN ŞAD OLSUN ABDÜLKADİR ZİYA KARAMÜRSEL

abdulkadir-ziya-karamursel



"Ağabeyimiz, babamız; şeytan tüyüne sahip bir adamdı"

Beşiktaş’ın 1909’da ki yönetim kurulunda 2.Başkan olarak görev yapan ve Hazine-i Hassa Müdürü, İstanbul Milletvekili olan Ziyaeddin Karamürsel’in oğlu olan Ziya Karamürsel, 1900 yılında dünyaya geliyordu.

Beşiktaş’ın "Baba"larından Abdülkadir Ziya Karamürsel…

İstanbul Belediye Meclisi’nde 2.Başkanlık yapan ve avukat olan Ziya Karamürsel, 1928-1948 yılları arasında Beşiktaş yönetiminde yer alıyordu. Karamürsel, bu yıllarda üç kez, 1932-35, 1938-39 ve 1941’de Kulüp Başkanlığı yapıyordu.

Beşiktaş’ın "Baba" lakaplı başkanlarından olan Karamürsel, kırklı yıllarda 8 yılda 7 kez İstanbul şampiyonu olan takımın temellerini atan yöneticilerin önde gelenlerindendi. Beşiktaş camiası tarafından çok sevilen Abdülkadir Ziya Karamürsel, Beşiktaş’ın 1960 şampiyonluk albümünde şöyle anlatıyordu;


"Türk cemiyet hayatının, hele kulüp cemiyetçiliğinin nasıl fırtınalı geçtiğini hep bilirsiniz… Beşiktaş muhitinin cevval, zeki ve hareketli bünyesinde kongrelerimiz öylesine elektrikli geçer, dertlerimiz öylesine açığa vurulur, tenkit edilirdi. Bu ahvalde kurtarıcı, bir tatlı adam vardı: Abdülkadir Bey…

Abdülkadir Karamürsel avukattı. Fakat o, mesleki kudretinden çok evvel, havayı ısındıran, dumanları dağıtan, ortalığa neşe ve ümit katan bir kudretle duruma derhal hakim olur, kırgınları barıştırır, meseleleri halleder, davaları kazanır bir şeytan tüyüne sahip adamdı.

Beşiktaş’ın ilk babası odur. Beşiktaş’ın her şeyi demek olan Şeref Bey, ona müthiş saygı ve sevgi beslerdi.
Top oynamamıştı. Vücudu ağırdı. Ama futboldan çok iyi anlardı. Maçları kaçırmazdı. Senelerce reislik etti. Ağabeyimizdi, babamızdı. Evindeki saz ve söz alemlerinde Beşiktaş’ın her derdi ve kederi giderilir, Beşiktaş atiye gene zinde ve dinç çıkardı"

"Baba" Abdülkadir Ziya Karamürsel, 15 Nisan 1948’de hayata gözlerini yumuyor, binlerce insanın katıldığı cenaze töreniyle, sonsuzluğa uğurlanıyordu..

Ruhu Şad Olsun.

Derleme: Mehmet Yücegönül



Hiç yorum yok: