12 Nisan 2011 Salı

KOĞUŞA İSİM BULMAK LAZIM

Sporda Şiddet Yasası

Bildiğimiz gibi mart ayının sonunda yeni düzenlenmiş haliyle "sporda şiddet yasası" kabul edildi. Bizler de o günlerde meclis tv'de tartışmaların bir bölümünü sıkılarak ta olsa izledik. "Sporda şiddet yasasının" tartışılma zamanı üzerinde, muhalif vekillerin zamanlama tespitleri yanlıştı misal... Uzun süredir mecliste olan konu, en son yine "libya" gündemi dolayısı ile bir süre daha ertelenmişti... 2004 yılından beri de kanun "eksik ve fazlalarıyla taraftarın tepesinde sallanan kılıç" misali çalışıyordu... Tam da son günlerde toplumda yaşanan şiddet olaylarına denk geldi aslında karar... Kayseri'de yaşanan vahşete, Sultangazide katledilen çocuğa, Bursa'da öldürülen üniversite öğrencisine, yaşanan ve "ortaya çıkarılabilmiş" tecavüzlere, her tarihte olan ama malesef tv'lerde "istatistik" olarak ifade edilen kadın cinayetlerine her türlü şiddet vakasının arttığı bir döneme denk geldi... Örnekleri malesef artırmak ve detaylandırmak mümkün... Bildiğiniz şeyleri tekrar edip canınızı sıkmayalım... Konumuz sporda şidetin önlenmesi ... İnternete ve medyaya düşen yasa metninde anlatılanlar ile ne yapılmaya çalışılıyor, bunu iyi anlamaya çalışmak lazım... Belki biz de taraftar olarak sözümüzü söyleyebiliriz böylece... Bize göre ilk olacaklar şu şekilde açıklanabilir; Başbakanın yargının yükünden bahsettiği şu günlerde, bu yasa ile mahkemelerin yükü biraz daha ağırlaşacaktır.... Yasanın "elektronik bilet" dediği şeyden birileri rant sağlayacaktır... Pankart yasağı ile, keyfi engellemeler ile "ifade özgürlüğü" sınırlanacaktır... Toplum hızla birbirine yabancılaştırılacak, örgütsüzleştirilecektir... Bir arada durmayı becerebilen "taraftar gurupları" da bundan etkilenecektir... "Güvenlik önlemi" diyerek her taraftara bir özel güvenlikçi, bir kolluk kuvveti anlayışı ile yeni rant alanları yaratılacaktır... "Eşitsizler" localarında içkilerini içip sigaralarını tüttürürlerken, "eşitler" koltuklarda sessizce oturtulmaya zorlanacaklardır... Siyasetçilerimiz silah edinebilme yaşını 18'e indirmeye çalışırken, 18 yaşında tribündeki heyecanlı gence hapis yolunu açacaktır... Daha da önemlisi uygulama konusunda insiyatif "kişisel olarak" emniyet amirlerinde olacaktır... Bunun ilk örneği misal Antalya-Bursa maçında yaşandı... Bir dönemdir saldırgan bir profil çizen Antalya taraftarı maç günü oldukça sessiz ve sakindi... Orada bir komiserle yaptığımız sohbette, valiliğin ve emniyet müdürlerinin kesin talimatı olduğunu, maç anında olay çıkardığı düşünülenleri, bahsi geçen yasaya uymayanları gözaltına alacaklarını ve yeni yasadan işlem yapacaklarını anlatıyordu... Fakat onlar da olayları nasıl ayıracakları konusunda tereddütlülerdi sanki... Örneğin küfür, tahrik, alkol vb. ilgili maddeler konusunda cevapsızlardı... Nitekim maçın devre arasında gelişen olaylar bu konudaki "keyfiliği" hemen gözler önüne seriyordu... Antalya-Bursa maçının devre arasında çıkan olayları basının büyük bir bölümü es geçti mesela... Yasayı meşru hale getirmek için Bursa-Beşiktaş maçı öncesi tertiplenen tezagahlara bakalım, bir de yasa çıktıktan sonra son Antalya-Bursa maçının devre arasında "teksas" diye adlandırılan tribünde olan hadiselere ve sonucunda yapılan uygulamalara bakalım... Standart dışı işlem ve bakış açısı, keyfi yaklaşım olduğu hemen gözler önüne serilecektir.... Peki "biz" neresinde oluruz bu yasanın ? Bizim tribünde baya sorun çıkacak gibi duruyor... Başka tribünlerde sorun çıkmayacağı ise (bir iki istisna dışında) garanti... Medyası, kolluk kuvvetleri, siyasileri, rakip takım yönetimleri.... Hepsi ama hepsi, yasanın özünü oluşturan "birarada durabilen tribün gruplarını" elimine etmek işinde, direkt bizim üstümüze oynayacaktır... Bakacağız bu sürece.. Şimdilik yasa emniyet amirlerinin insiyatifinde... Bizim "emniyet üstündeki insiyatifimiz" koyar olacakları ortaya... Yol değişik bi yol... Yürüyecek olanlar verecek değerini... Ya izleyeceğiz... Ya yürüyeceğiz...

Hiç yorum yok: