Geçtiğimiz hafta Pazartesi günü, Forza Beşiktaş forumunda bir konu tartışmaya açılmıştı... "Basketbol maçlarımız Süleyman Seba spor salonunda oynansın" başlıklı konu, halen forumda tartışılmaya devam ediyor...
Tartışmaları izlerken; Spor Sergi Salonu'ndan Akatlar'a uzanan yolda bir çok durak geldi geçti gözlerimin önünden... Abdi İpekçi Spor Salonu'ndan Ahmet Fetgeri Spor Salonu'na, Fetgeri'den şimdiki tartışmaya konu olan Süleyman Seba Spor Salonu'na... Zamanında "Dikilitaş Spor Salonu" diye bilinen yere...
Süleyman Seba Spor Salonu'nu şu anda hentbol takımımız ve tekerlekli sandalye basketbol takımımız kullanıyor. Bu takımlarımızın yanı sıra basketbol ve voleybol altyapı takımlarımız da kullanmakta burayı... Ve maalesef tesisin durumu ihtiyaca cevap verecek durumda bile değil... Ancak teknik heyetlerimizin ve sporcularımızın özverileri ile imkansızlıklar aşılıyor burada...
Beşiktaş Jimnastik Kulübü bünyesinde bulunup burada maçını oynayan tüm takımlarımız bu salonda başarıdan başarıya koşuyorlar ...
Hatırlatmak gerekirse biraz, bu salonda bir zamanlar erkek ve kadın basketbol takımlarımız da maç yapıyorlardı... 1500 kişi kapasiteli salon, hentbol maçlarının oynanması için yeniden dizayn edildi...
Pota arkalarındaki portatif tribünler kaldırıldı... Protokol karşısındaki tribün de sökülerek, hentbol maçlarının oynanmasına imkan verecek şekilde yeniden tasarlandı...
Yani o günlerden geriye, sadece yukarıda astığımız eski bir fotoğraf ve güzel anılar kaldı...
O fotoğraf ki; bir tribün fotoğrafından çok daha fazla şeyleri barındırır içinde...
Aşkı anlatır... Plastik sandalyeyi "set" yapmış, sırtını sahaya, yüzünü Beşiktaş'a dönmüş bir Aşık vardır o fotoğrafta...
Semt kokar... Biraz mağlubiyetin hüznü vardır....
Beşiktaşlı olmanın gururu vardır o fotoğrafta...
(Tarih :12.11.2000 / Beşiktaş:73 Efes Pilsen:77)
Dert, takımların Akatlar'dan Seba'ya dönüşüne yol açılması değil aslında...
Dert, plastik sandalye üstünde yaşanan aşkın hatırasını taşımak Beşiktaş'ın olduğu her yere...
Dikilitaş Süleyman Seba, bu güzelliğin canlı şahidi olduğu için çok değerli, çok kıymetli.
Spor Sergi'den Akatlar'a evrilen yolumuzda, Abdi İpekçi de duraktır bize, Ahmet Fetgeri de...
Yol hala orada...
Durmadan ilerlemek ise "plastik sandalyeden set" yapan aşıklara boynumuzun borcudur...
Ali MANDACI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder