18 Kasım 2008 Salı

BİZİM Dergimiz, BİZİM Sitemiz !!!


Nicedir taraftar forumlarımızda, sitelerimizde dillendirdiğimiz resmi dergimiz ve resmi sitemiz ile ilgili fikirlerimiz, beklentilerimiz, şikayetlerimiz birikmişti. Konuya her bir Beşiktaş taraftarı “sorun” olarak yaklaşıyor ve “beklentilerini” sıralıyordu. Yaklaşık iki senedir bizler de yaptığımız tespitleri, camiadaki beklentileri derleyerek dergi iletişim kanallarından, sorumlulara ulaştırmaya gayret ediyorduk. Maalesef bu konuda iletişim ve görüşme imkanlarını zorlamamıza rağmen istenilen, arzu edilen görüşme bir türlü gerçekleşememişti. Bu durum nihayetinde, “taraftarı önemsemeyen” bir yayın anlayışı güdüldüğü izlenimini yaratmaktaydı.


Son dönemde bu anlamda sıklaştırdığımız girişimlerimize en sonunda cevap alabildik. Beşiktaş ve Yavru Kartal Dergilerimizin Genel Yayın Yönetmeni, Beşiktaş JK Resmi İnternet Sitemizin Sorumlusu, ve aynı zamanda Kulübümüz İletişim Koordinatörü Sayın Çiğdem IŞIK’tan randevu alabildik ve Kulüp binamızda bir toplantı gerçekleştirdik. Bu görüşmede hedeflediğimiz şey, hem dergilerimiz hem de resmi sitemiz ile ilgili Beşiktaş taraftarları olarak tespit ettiğimiz yanlışlıklar ve eksiklikler doğrultusunda, arkadaşlarımızın titizlikle hazırlamış olduğu dosyayı karşılıklı olarak ele almaktı. Bunun yanında Dergimiz ve Sitemiz ile ilgili muhtemel olabilecek, “taraftar ne yapabilir, nasıl katkı sağlar?” konularına değinmek ve bir nevi bu konudaki sorunları da dinleyerek “ne yapabiliriz?”i öğrenmekti.


Çiğdem Hanım’ın bizi odasının kapısında güler yüzle karşılaması ile başlayan, ve tam üçbuçuk saat kendisine yönelttiğimiz tüm soru ve sorunları içtenlikle yanıtlamaya çalışması ile devam eden söyleşimize başladık;


-Çiğdem Hanım, hazırladığımız dosya ve genel taraftar beklentileri ile ilgili konuşmamıza başlamadan önce şunu söylemeliyiz. Büronuzun bulunduğu kata çıkıp, buraya girdiğimiz andan itibaren, etrafımızda gördüğümüz koşullara bakınca, sizlerin ve çalışma arkadaşlarınızın maalesef olumsuz şartlarda çalışmak zorunda kaldığınız izlenimine kapıldık.


“ Evet burasının durumu biraz karışık görünebilir. Şu anda binada tadilat var; arşiv odası düzenleniyor. Çalışma alanımız, kulüp binasını ele aldığımız takdirde kullanma alanı açısından toplam metrekareyi de hesaba katarsak normal kabul edilmeli. Biz iletişim ve dergi olarak binada iki ayrı odayı kullanıyoruz. Bu anlamda bir sorunumuz yok.”


- İletişim bölümünde kaç kişi görev yapıyor.


“İnternet sitemiz için iki editörümüz, bir foto muhabirimiz, dergilerimiz için iki editörümüz, bir görsel yönetmenimiz, abonelik ile ilgili bir abonelik sorumlumuz, bir asistanımız, bir ulaştırma görevlimiz ve İletişim Koordinatörü olarak ben görev yapıyorum.”


(Çiğdem Hanım, bize göre sayı anlamında yetersiz olan kadrodan yakınmıyordu. Eksikliklerin giderileceği konusunda umutlu. Tabi bu sorumuza, Beşiktaşlılığı ve “konumu itibariyle”, bir kulüp çalışanı olması durumu ile, bizce de anlaşılabilir biçimde cevap verdi. Yani her ne şartta olursa olsun, görev aldığı kendi kulübüne laf getirtmeden, korumacı bir tavır sergiliyordu. Ve devam ediyordu…)


“ Evet, şimdi sizlerin bize ilettiği eleştiriler doğrultusunda, karşılıklı konuşmadan önce şunu söylemek isterim; Bir taraftar grubumuzun İletişim organlarımızın daha iyiye gitmesi için bir dosya hazırlaması, bunun için emek vermesi ve daha iyiye gitmek adına bunu bizlerle paylaşması çok güzel. Hazırladığınız dosyanın her bir kelimesini inceledim. İletişim departmanı dışındaki konulara girmeyeceğim, çünkü onların cevabını sizlere o bölümlerin sorumlusu olan arkadaşlarımız verecektir. İletişim departmanı içinde yer alan dergiler ve internet ile ilgili dosyada hazırladığınız görüşlerinize, eleştirilerinize yanıt vereceğim. Şu an elimde olan dosya hakikaten çok ciddi ve güzel bir şekilde hazırlanmış. Tamamını okuduğum zaman edindiğim ilk intiba, sizlerin %80 olarak dergi konusunda olumlu düşündüğünüz ve önerilerde bulunduğunuz, %20 oranda da eleştirilerinizi dile getirdiğiniz… Ancak bu eleştirileri getirirken de bazı noktalarda hiç hak etmediğimiz şekilde acımasızca eleştirildiğimiz olmuş. %20’lik bölümdeki eleştirilerin büyük kısmı da maalasef sadece eleştirmek için eleştirmiş. Bu tarz eleştirileri faydalı bulmuyorum. Çünkü bir amaca hizmet etmiyor. Demişsiniz ki; amatör branşlar olsun, alt yapı olsun... Bunlar zaten dergide var. Erkek Basketbol Takımı’nı kapak yapmışız. Eleştiri olarak şu yazılmış; “Derginin kapağında Erkek Basketbol takımımız var. Fenerbahçe’yi farklı yendikten sonra kapak yapıldılar. Uleb Cup’ta var olan başarı dikkate alınmadı. Avrupa arenasında namağlup olmak değil, F.Bahçe’yi yenmek onları akıllara getirdi.” Hem amatör branşlar olsun deniliyor, Erkek Basketbol Takımı’nı kapak yapıyoruz; sonra da ULEB için değil, Fenerbahçe için kapak yapıldı eleştirisi geliyor. Biz o tarihte Erkek Basketbol Takımımız’ı hem ligde hem Avrupa’da başarılı olduğu için kapağa taşıdık ve derginin içeriğinde de geniş yer ayırdık.


Sonra bir başka eleştiride şu dile getirilmiş; “Kartal Yuvası ürünlerinin Serdar Özkanlı tanıtımı. Belki bir gün hentbol takımı oyuncularımızdan biri tanıtır ürünleri! (şubat sayısında voleybol takımımızdan bir oyuncumuz varmış. Bu da bir şey!) Ifade edildiği uzere zaman zaman diğer branş oyuncularımız da Kartal yuvası ürünleri tanıtım sayfalarımızda yer alıyorlar. Evet, daha çok futbolcularımız bu ürünlerin tanıtımını yapıyor. Nedeni çok basit. Forma alırken de gidip yıldız futbolcuların formalarını alıyoruz. Bu bizim değil, dünyanın kabul ettiği bir gerçek. Bütün dünya futbola, yıldız futbolculara böyle bakıyor. Ayrıca dergide bu sayfalarda branş oyuncusu görmek isteyen 20 taraftarımız varsa, futbolcu görmek isteyen 20 bin taraftarımız var.


Demişsiniz ki “Alt yapı takımları daha fazla yer alsın”. Her ay alt yapıdan bir sporcumuzun röportajına dergide yer veriyoruz ama bu görüşünüz sonrası alt yapı takımlarını tek tek dergide konu yapalım diye düşündüm ve bunu yapacağız. Demek istediğim eleştiri beraberinde bir fikir getirmeli.


İnanın samimi olarak söylüyorum, bu dosyanın elime geçtiği gün ben dosyayı evime götürdüm ve gece boyunca inceledim. Yavru Kartal Dergisi için yapılan eleştirilerin olduğu dosyayı çok beğenmiş olsam da büyük bir bölümüne katılmıyorum.


-Sizin sorumluluğunuzda olan tüm büroların işleyişinin, sağlıklı ve eksiksiz olması konusunda yüklü bir maliyet gerektiğini anlamak zor değil. Buna kulübün giderlerini de ekleyebiliriz. Sorumluluk üstlendiğiniz alanın işleyişi ile birlikte, yapılması gereken tüm işlerde yönetimden yeteri kadar destek alabiliyor musunuz? Ya da şöyle soralım; tüm bu işleyişin sağlanabilmesi için maddi ve ekonomik desteği istediğiniz ölçülerde alabiliyor musunuz? Bizce maliyetlerin yüksek olması Beşiktaş gibi büyük bir kulübü etkilememesi gerekir. Bu maliyetin karşılanması konusunda kulübün finansman sağlamasının da zor olmayacağını düşünüyoruz. Ama uzunca bir süredir yönetim bazında yapılan yanlışlar sonucu kulüp kasasından çıkan milyonlarca doların bu maliyeti fazlasıyla karşılayabileceğini de belirtmek isteriz, ne dersiniz?


Yönetimimiz bize tabii ki destek oluyor. Ama bizim amacımız Beşiktaş dergilerinin, internet sitesinin personel gideri ile birlikte bütün giderlerini kendi gelirleriyle karşılaması. Bunun için de çaba gösteriyoruz. Ayrıca ben herşeyin yönetimden beklenmesi düşüncesinde değilim. Beşiktaş’ın dergilerine, camia da sahip çıkmalı. Her Beşiktaşlı’nın ekonomik gücü dahilinde kulübüne katkıda bulunması gerektiğini düşünüyorum. Bir dergi 5 YTL... Ekonomik gücü az olan taraftarımız bir dergi alabilir. Ekonomik gücü iyi olan taraftarımız dergiye ilan verebilir. Dergimizi satın alan, abone olan taraftarlarımıza teşekkür ediyorum. Bu sayının daha da büyümesi Beşiktaş’ın da büyümesi demek. Bu nedenle bütün taraftarlarımızdan destek bekliyoruz.”


(Kendisine bu konuda bazı tespitlerimiz olduğunu iletiyoruz. Misal olarak Fenerbahçe ve Galatasaray dergilerine reklam veren ama bizim dergimize ısrarla reklam vermeyen firmalar olduğu gözlemimizi iletiyoruz.)


-İletişimsizlikten ve maillere cevap verilmemesinden rahatsızlık duyuyoruz. Sonuç olarak “taraftar izlenimleri” önemsenmiyor algısı oluşuyor. Bu konuda ne dersiniz ?


“ Bu konuda eksikliklerimiz var ama kesinlikle bu durum bir kasıt olarak algılanmamalı. “İletişim departmanına haftada en az 800-900 ileti, 150-200 telefon, 100’ün üzerinde mektup geliyor. Herkesin ayrı bir sorusu ayrı bir talebi var. Biz bunların hepsine yetişmeye çalışıyoruz. Bizim taraftarımız sadece İstanbul’da değil ki, Anadolu’dan da çok sayıda mektup, talep geliyor. Bu mektuplara tek tek cevap yazıyoruz ve taleplerini karşılamaya çalışıyoruz. Geçen yıl taraftarımıza gösterdiğimiz ilgi, taleplerine verdiğimiz cevaplar nedeniyle ISO denetiminde teşekkür aldık. Ancak yetişemediğimiz, gözümüzden kaçan, işlerin yoğunluğu nedeniyle ileri bir tarihte cevap verdiğimiz talepler de mutlaka oluyor ama bu durum bir kasıt olarak algılanmamalı. Anadolu’dan ve çocuklardan gelen taleplere önceliği veriyoruz. Bir yandan da bütün taraftarlarımıza yetişmeye çalışıyoruz. Yavru Kartal dergisine gelen fotoğraf, mail ve özellikle mektuplara tek tek cevap veriyoruz.


(Bunu örneklemelerle bize gösteriyor.)


Özellikle Anadolu’dan gelen ve her birine cevap verilen mektupların bize geri dönüşü çok olumlu oluyor. Bazen çok duygusal olaylar yaşıyoruz.


Beşiktaş Dergisi aracılığı ile bize ulaşan mektupları ve (Beşiktaşımız ile Kocaelispor mücadelesinin oynandığı akşam) yeni acık tribününde asılan, “Erkan ve Arda, kalbimizdesin” yazılı pankartın asılma öyküsünü aktarayım size.


İzmir’de lösemi hastası iki Yavru Kartalımız Arda ve Erhan için, Kitvak’tan bize mail geldi. Kitvak, lösemi hastası çocukların ihtiyaçlarını karşılayabilmek için çalışan bir yardım derneği... Arda ve Erhan iyileşme sürecine girerken, hastalıkları tekrar nüksediyor. Bu durum ikisini de çok olumsuz etkiliyor, tedaviye cevap vermiyorlar ve konuşmuyorlar. Doktorlar, çocukların defterinde “Erkek adam renkli takım tutmaz” çıkartmasını görünce, Beşiktaş ile ilgili sorular sormaya başlıyorlar. O zaman Arda ve Erhan konuşmaya başlıyor. Kitvak’tan bize bu durum iletildi ve bu çocuklar için forma talebinde bulunuldu. Biz hemen Kitvak’la iletişime geçtik, Arda’nın Delgado’yu, Erhan’ın Bobo’yu sevdiğini öğrendik. Onlar için bir çanta hazırladık. Başta Delgado ve Bobo formaları olmak üzere posterler, dergiler, çeşitli Beşiktaş ürünlerini İzmir’e gönderdik. Arda ve Erhan’ın hayata daha sıkı bağlanmaları için vakfın yöneticilerine, Yavru Kartal dergisi için resim yapmalarını, yazı yazmalarını önerdik. Bu önerimiz çok olumlu karşılandı ama hastalıkları ağır bir dönemde olduğu için biraz daha iyileşmelerini bekliyorduk. İkisinin de tel. numaraları masamın üstünde duruyordu, iyileşecekler diye bekliyordum. Ama ne yazık ki önce Arda’nın vefat haberini aldık; dayısı kulübümüze faks göndermiş. Faksta Arda için gönderdiğimiz hediyelere teşekkür ediyor, Arda’nın son günlerinde en mutlu günlerini bu sayede geçirdiğini söylüyor ve onun anısına İnönü’deki bir maçta pankart açmamızı istiyordu. Bu acı haberi aldıktan sonra Erhan’ın durumunu öğrenmek için Kitvak yöneticilerini aradık. Erhan’ın da Arda’dan bir hafta sonra vefat ettiğini öğrendim. Erhan ailesinden, odasının Siyah Beyaz’a boyanmasını, Beşiktaş’tan gelen hediyelerin de odasında saklanmasını istemiş. Ailesi Erhan’ın bu son arzusunu da yerine getirmiş. O gün, Kocaelispor maçımız vardı. Çocuklarımıza son görev olarak o gün maçta fotoğraflarının olduğu ve “Kalbimizdesiniz” yazılı pankartlarını yetiştirdik. Daha sonra aileleri ve Kitvak vakfı basın bülteni yayınlayarak Kulübümüz’e teşekkür etti.


(Bizler de ister istemez duygulanıyoruz. Ve iletişim konusunda samimiyetine de inanıyoruz. Yapıcı ilişkiyi sonra konuşmak üzere söyleşiye devam ediyoruz.)

-Resmi internet sitemizin, taraftarlarına, bizlere bilgi verme konusundaki yetersizliğinin nedenlerini öğrenebilir miyiz? Ayrıca sitemiz Beşiktaş Kulübü’nün bir vitrini, ön karşılama yüzüdür. Bu yüzden site işleyişinin ve görünüşünün mutlak surette ciddiyetle ele alınması gerekmiyor mu?


“Resmi internet sitemiz ile ilgili eleştirilerin bir kısmına katılıyorum ve bu konuda yoğun bir çalışmanın içine girdiğimizi söylemek istiyorum. İnternet sitemiz tasarım olarak geride kaldı ve her geçen gün hit sayısı da arttığı için mevcut altyapımız artık yeterli gelmiyor. Yani tasarım ile birlikte site altyapısını güçlendirmemiz gerekiyor. Dediğim gibi çalışmalara başladık. Tüm bu çalışmaları kulübümüze maliyet oluşturmadan, sponsorluk yoluyla yapmaya çalışıyoruz. Ocak ayının sonunda sitemiz yeni tasarımı ve güçlendirilmiş altyapısı ile taraftarlarımıza hizmet verecek. Sitenin yeni tasarım çalışmasını bitirdiğimizde sizlerden de fikir almak isterim. Hatta bu konudaki önerilerinizi şimdiden bekliyorum.”


-Dergi aboneliklerinde son durum nedir, sıkıntılarınız var mı bu konuda?


( Çiğdem Hanım bize bir liste gösteriyor )


“Abonelik sayımız iyi ancak bizim beklentimiz çok daha yukarısı. Mesela, kuruluş amaçları Beşiktaş sevgisini yaymak ve geniş kitlelere ulaştırmak olan derneklerimizden çok daha yüksek bir ilgi bekliyoruz. Bu konuda sizlerin de aktif olarak görev almasını isterim. BJK Dergisi’nde yıllık aboneliğimiz 50 YTL, Yavru Kartal dergisinde 30 YTL... Herkes çevresindeki Beşiktaşlılar’ı abone yaptırsa, komşusunun çocuğuna, yeğenine Yavru Kartal aboneliği hediye etse, abonelik sayımız da hızla artar.”


(Dernekler konusunda bizim de soyleyecek lafimiz var; elimizdeki bilgilere gore, 9 dernekten sadece 19 adet dergi aboneliği başvurusu olduğu görülüyor. Bunlardan 10 adeti Bodrum Beşiktaşlılar Derneği’nin aboneliği. Bunun dışında da derneklerden yıllık 3 adet Yavru Kartal Dergisi aboneliği başvurusu yapılmış. -Bu veriler toplam Dernek abonelikleri-. Derneklerimizin Besiktasimiza ne denli sahip ciktigi noktasindaki elestirilerimizin hakliliginin bir baska gostergesi olan bu veriler, nelerin yapilabilinecegi hususunda da fikir veriyor. Derneklerin kuruluş amaçlarının başında Beşiktaş sevgisini yaymak ve geniş kitlelere ulaştırmak yer alır.)


-Dergi aboneleri, dergilerinin ellerine geç ulaştığını söylüyorlar ve bu konuda şikayetleri var.

“Bazen bize gelen şikayetler de oluyor. Hemen kargo firmamızı arıyoruz. Dergi, kişiye teslim olduğu için abone kurye geldiğinde evinde olmuyor. Bu nedenle bazen gecikmeler olabiliyor.”


-Derginin basımında kimi zaman hatalar oluyor, uzunca süreden beri devam eden bir barkod sıkıntısı mevcut ve iç sayfalarda renklerdeki basım hataları gözden kaçmıyor. Buna ne dersiniz?


Barkod konusunda bir bilgim yok ama bu konuyla ilgileneceğim. Biz Yay-Sat’ın bize gönderdiği barkodu kullanıyoruz. Bu konuda bir sorun olsaydı Yay-Sat’tan bize mutlaka bildirilirdi. Baskıya gelince; baskı hatası olmuyor da renk bazen istediğimiz gibi olmuyor diyebilirim. Bunun düzeltilmesi konusundaki talebimizi de ilettik.”


-Peki dergimiz içerik açısından tatminkar oluyor mu sizce? Bu yönde şikayetler var.


“Az önce de açıklamaya çalıştım. Bize Türkiye’nin her bir yerindeki Beşiktaşlılar’dan mailler geliyor. Maillerin büyük bölümü çok olumlu arada şu da olsun bu da olsun diye talepler geliyor. Eğer bu talepler bizim daha önceki sayılarda yer vermediğimiz taleplerse yerine getiriyoruz. Dediğim gibi bu konuda şikayeti olanlar, beraberinde bir fikir de getirmeli. Şikayet ediyor ama ne istediğini anlatmalı. Değerlendiririz, neden değerlendirmeyelim? Beşiktaş Dergisi’nin içeriği zaten Beşiktaşlılar’ın taleplerine göre belirlendi. Bir de şöyle bir konu var; 20 milyonluk bir camiada, herkesin beklentisi, ilgisi, zevki, sevdikleri, sevmedikleri çok farklı. Biz bütün gelen talepleri göz önünde bulundurup, ona göre herkesi memnun edecek bir içerik hazırlamaya çalışıyoruz. Ben bu konuda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Bakın Yavru Kartal dergisine. Dünyada ve Türkiye’de çocuklara yönelik bir spor kulübünün çıkarttığı ilk dergi. 4 yıldır yayın hayatını sürdürüyor. Geçen yıl Fenerbahçe, dergisi ile birlikte çocuk dergisini ek olarak vermeye başladı. Yavru Kartal dergisinin neredeyse bire bir aynısını yapıyorlar.


(Çiğdem Hanım’ın isteği ile bu noktada Galatasaray ve Fenerbahçe dergilerini karşılaştırmalı olarak inceliyoruz. Fenerbahçe’nin son sayısında derginin ek olarak verdiği çocuk dergisini karşılaştırmalı olarak gösteriyor. Fenerbahçe dergisinin çocuk ekinin bizim Yavru Kartal Dergisi ile yoğun şekilde benzerlik gösterdiğine dikkat çekerek, bizi taklit ediyorlar şeklinde aktarıyor durumu. Ama biz aklımızda içerik ve düzen ile ilgili olan soruları sormaya devam ediyoruz.)


-Balkan Kupası’nı kazanan Voleybol takımımız neden kapak yapılmadı örneğin?

“ Voleybol takımını bu sayıda 8 sayfa ile derginin önüne taşıdık. Ama şu bir gerçek ki, biz de elimizden geldiği kadar dergimizin tirajını arttıracak şekilde yayına hazırlamak istiyoruz Kapağa ne zaman futbol harici bir branşı taşısak; engelli basketbol, hentbol vs.. satış yarı yarıya düşüyor. Bu çok üzücü ama gerçek."


-Maç istatistikleri yeterli değil. Cok az olmasının sebebi nedir?


“Süper Lig sayfalarını yeniledik. Sanıyorum şimdiki halini daha fazla beğenmişsinizdir. Bundan sonra daha iyi olacak. Bu konuda branşlardan bilgi akışını arttırmaya çalışıyoruz.”

- İlk 16 sayfa reklam giriyorsunuz, hoş bir durum değil.


“Reklamları derginin içine yaydığımız zaman konular bölünüyor. Bu konuda Ocak sayısından itibaren bir düzenleme yapmaya çalışıyoruz.”


-Dergimizde amatör şubelere neden fazla yer vermiyorsunuz? Menajerler bu konuda zorlanarak, bir önceki ayın maçları, teknik analizleri istenemez mi? En azından bunun için ayrılan sayfalarda yayınlanamaz mı?


“ Amatörler ve analizlerin yayınlanması konusunda gerekli düzenlemeyi yapmak adına şimdi notumu alıyorum. Sorunuzun ilk kısmına gelince o zaman ben de şöyle sorayım size:


Madem taraftarın genelinde, böyle bir uygulamanın dergimizde olması adına bir eğilim söz konusu, o zaman bunu dile getiren ve bizi eleştiren taraftar neden her hafta oynanan amatör branş maçlarında salona gitmiyor? Amatör maçlarımızın kaç kişi ile oynandığını herhalde takip ediyorsunuz ya da maçlara gidiyorsanız biliyorsunuzdur. Sahip çıkmaksa ve önem vermekse o da yapılmalıdır. Zaten tribün ilgisi, takımlara olan ilginin de bir yansıması. Bu duruma siz ne dersiniz? ”


(Tabi bu cevap karşısında biraz duraklayip ardından şunu söylüyoruz;)


Haklısınız, ancak bizler ve az da olsa bizim gibi arma sevdalısı Beşiktaşlılar, mümkün olduğunca amatör şubelerin maçlarına giderek destek vermeye çalışıyoruz. Hatta başka illerde oynanan maçları takip etmek ve destek vermek için, o bölgeye yakın olan arkadaşlarımız, organize olmaya çalışıyorlar. Bunun yanı sıra, takımlarımızın kendi şube sorumlularının bile maçları takip etmiyor olduğunu gözlemliyoruz. Bir Avrupa maçında rakip yöneticilerle tokalaşacak bir yöneticimiz bile yoktu mesela. Bu anlamda teşvik edici olabileceğini düşünüyoruz buralara yer verilmesi konusunun.


“Elbette doğru düşünüyorsunuz. Tabii ki teşvik edici çalışmaları yapmalıyız. Ama ben bunu zaten yaptığımızı söylüyorum. Sadece dergi değil ki, internette de her hafta, hafta başından maç tarihlerini açıklıyoruz. “Haydi Akatlar”, “Haydi Hentbol”a diye bannerlar, manşet haberler yapıyoruz. Internette basketbola özel ana sayfa yaptık ama istediğimiz, beklediğimiz ilgi ne yazık ki olmuyor.”


(Bizim de kendimize ders olacak, çok önemli ifadelerden de pay çıkarmamızın gerekliliğine varıyoruz. Devam ediyoruz….)


-Dergi neden 11 ay çıkıyor?


“Beşiktaş Dergisi yayın hayatına başladığı zaman fazla spor dergisi yoktu. Olanlar da yaz ayları, spordaki ölü aylar olduğu için Haziran-Temmuz aylarında tek bir sayı ile çıkıyordu. Biz de bu uygulamayı yaptık. Ancak bu konuda yoğun talep gelmeye başladı. Bu yaz bu uygulamadan vazgeçebiliriz.”


( Bu konunun düzeleceği bilgisini aldıktan sonra, atlanan döneme denk gelen sayının , geride bıraktığımız sezona ait, tüm şubelerimizin müsabakalarının derlendiği bir arşiv sayısı olarak hazırlanabileceğini belirtip, öneriyoruz… Çiğdem Hanım, önerimizi olumlu karşılayarak, not alıyor.)

-Futbolcularımızın dergide manken gibi kullanılmasından rahatsız oluyoruz. Neden böyle yapılıyor ?


“Bu sayfaların asıl amacı, Kartal Yuvası ürünlerimizin tanıtımı. Dergimizde kullandığımız fotoğraflara yazılı ve görsel basın da yer veriyor. Böylece ürünlerimizin reklamını yapmış oluyoruz. Bazı taraftarlarımız, “futbolcu manken gibi kullanıyor” düşüncesinde iken bazı taraftarlarımız da sevdiği, hayranı olduğu futbolcuları, saha dışında, Beşiktaş ürünleriyle görmekten memnun. Hayranı olduğu futbolcunun üzerindeki ürünü görüp, satın alıyor, kulübüne destek oluyor.”


-Dergide takım dışı posterler hem gereksiz hem de çok şişiriliyor. Ayrıca takım posterleri A4 ebadında olsa daha iyi olmaz mı ?


“A4 ebadında posterler verilebilir. Bu önerinizi değerlendireceğiz. Milli bayramlar konusunda, takım dergileri arasında bu konuda en hassas biziz, 29 Ekim’i, 23 Nisan’ı, 19 Mayıs’ı kutlayan tek spor kulübü Beşiktaş’tir ve bu konuda Türkiye’nin her yerinden çok olumlu eleştiriler alıyoruz.”


- En arka sayfadaki “nerede ne var – sinema - tiyatro – konser” haberlerinden tanıtım ücreti alınıyor mu?


“Hayır” cevabı alınca biz de bir öneri sunuyoruz.


-O zaman Beşiktaş’lı arkadaşlarımızın haberleri yayınlanamaz mı bu alanda?

((Bu vesile ile örnek olarak Özer Özçetin ağabeyimizin yeni çıkarttığı şiir kitabının tanıtımının kullanabilirliğini soruyoruz. Şaşırtıcı bir şekilde bu önerimize anında ve çok olumlu bir cevap geliyor. Noturu alıp bu konuda iletişime geçeceğini, Ocak sayısında bu röportajın gerçekleşmiş olacağını söylüyor.)

Bu arada Çiğdem hanım, sitemizin arayüzünde Voleci Şeref Bey temasını görüyor ve beğeniyor. Ama bu konuda bir sitemini iletiyor hemen ;

“Anmalara araba gönderiyoruz… Ama taraftar gelmiyor maalesef... Son zamanlarda anmalar ile ilgili çalışmalarımızda daha titiz davranıyoruz. Bu konuları taraftarımızın daha sıkı takip etmesini bekliyoruz.”

-Beşiktaşlı yazarlar, Beşiktaş Dergisi’nde futbolcularla yapılan söyleşiler için para alıyor mu?

“ Hayır, kesinlikle almıyorlar”


(Camianın içinden taraftar olarak tanınan ve sevilen kişilerin dergide yazılarının yayınlanmasını isterdik şeklinde temennimizi iletiyoruz. Beşiktaşlı olup da Beşiktaş’a sallayan yazarlara kesinlikle dergide yer vermeyin, bu konuda hassasız şeklinde görüşümüzü iletiyoruz. Medyada kulübe ve takımlarımıza yönelik çıkan yanlış ve yalan haberlere istinaden, “Medya Maymunlarına Karşı Kartal Pençesi” isimli bir çalışmamız var. Bizler bu konuda taraftarlar olarak, yanlış ve yalan haberleri yazanları her zaman teşhir edecegiz. Bunun bilinmesini istiyoruz)


Kendilerine yakın ilgisi için teşekkür ederek, soru cevap şeklindeki söyleşimizi sonlandırıyoruz. Gönül verdiğimiz Beşiktaş Jimnastik Kulübünde, yetkili olup da bizleri muhatap alan, fikirlerimizi önemseyen, eleştirilerimizi dinleyip dikkate alacağını beyan eden ve hatta beraber hareket etmek gibi bir istekte bulunarak yardımlarımızı isteyen birisinin varlığından mutluluk duyduk.


Evet, toplantılara devam edilmesi ve zaman zaman fikir alış verişinde bulunulması gibi bir isteği var bizlerden. Biz de “bu süreçte elimizden geldiğince katkı vermeye çalışırız” dedik. Bir nevi karşılıklı anlayış ve beklentiler paylaşılmış oldu. İlk adım olarak da önemli bir toplantı olduğu görüşündeyiz. Ellerini bize uzattıklarını ve destek beklediklerini biliyoruz artık.


Kulüp bünyesinde resmi site, BJK Dergi, Yavru Kartal dergisi ile alakalı olarak yapılan tüm işler, dergilerin reklam ve abonelik çalışmaları, şubeler hakkında bilgi toplama, haberlere dair fotoğraf çekimi, istatistiki bilgilerin derlenmesi, medya kuruluşları ile iletişim, taraftar mektuplarına-iletilerine cevap verme, dergi mizanpajı, site güncellemesi, kulüp adına yapılacak açıklamaların hazırlanması ya da düzenlenmesi, röportajlar, yayımcılık-yayıncılık, kulübün tüm organizasyonları; Kartal yuvası mağazası açılış törenlerinden 29 Ekim, 23 Nisan kutlamalarına kadar, sadece Çigdem Hanım da dahil 9 kişi ile gerçekleştirilmeye çalışılıyor.


Gerçi “İşleri ne? Tabi yapacaklar!” kanısı hakim olabilir, ama gözlemlediğimiz ve izlenimlerimiz sonucunda, hakikaten kendilerinin ortaya iyi ve kaliteli bir ürün çıkarmak için zor bir çember içinde dönüp durduklarini müşade ettik.

Bizlerin taraftar olarak bu konuda kesinlikle onlara yardımcı olmamız ve dergilerimizi de, destek bekleyen bir Amatör Branş takımı gibi algılayarak her daim yanlarında olmamız zorunluluğunu hissettik.

Bizden başka düşüneni, kovalayanı, dert edeni olmayan, kendi şube sorumlusunun bile maçlarını takip etmediği amatörler konusundaki gibi, belkide daha da fazla, omuz vermemiz gerektiğini, biz ne yapabilirizi de sık sık sorgulamamız gerektiğini hissettik.

Artık, hep beraber el ele, güzel günler için yeni bir sayfa açmak konusunda umutsuz değiliz.

Bu ilk adım için, bizi kapısının önünde güler yüzüyle karşılayarak, tam 3.5 saat boyunca da tüm sorularımızı içtenlikle ve samimiyetiyle cevaplayan Çiğdem IŞIK’a tekrardan teşekkürlerimizi iletiyoruz.


SonBarikat Beşiktaş

4 yorum:

Kartal Bafiler dedi ki...

Valla bravo ,tebrik ediyorum hepinizi.
Fikrinizi düşüncede bırakmadan hayata geçiriyorsunuz.Bizim camiada az rastlanan bir özellik.

Mu_Saban dedi ki...

Umarım bu görüşme ve karşılıklı düşünce alışverişinin olumlu sonuçlarını çok geçmeden görürüz.

Kulübü temsil eden bir yetkilinin taraftara elini uzatması çok anlamlı. Bizler de taraftarlar olarak her ne kadar zaman zaman kulüp işleyişine sitem etsek de Dergimize gerekli desteği sağlamalıyız. Yapabildiğimiz kadar Beşiktaşlı'yı Dergi abonesi yapmalıyız.

Slogan;

" Bir Abone, Bin Abone "

Unknown dedi ki...

sonbarikat a teşekkürler.

KALELİ MUHTAR dedi ki...

Ocak ayının sonunda gerçekleşmesi öngörülen resmi site yenilemesi, hem altyapısı, hem de site formatı için gerçekten çok sevindim. Yeni sitemiz konusunda fikirlerimize başvurmak istemeleri de ayrı bir güzellik.

Teşekkürler SonBarikat.