İkinci sınıfta çarpım tablosunu öğrendiğimizden, antremanlı olduğum konuyla giriş yaptım. Babam maça gideceğimizi söyleyince Aybüke'yi öpmüş kadar sevindim. Kim mi, Beşiktaş'tan sonraki aşkımdı. Geçmiş zaman kullanıyorum çünkü taşındıkları için artık görüşemiyoruz ...
Babama atletimi niye ters giydirdiğini sordum. "Dikiş yerleri rahatsız ederse maçı rahat izleyemeyeceğimi" söyledi. Bu ince düşüncesi karşısında duygulandım, gözlerim yaşardı. Ama maçtan sonra evde, papaz karşısında günah çıkaranlar gibi önümde diz çöküp, "sana yalan söyledim, uğur getirsin diye atletini ters giydirdim, affet" dedi. Baktım üzgündü, sakalları daha da beyazlamasın diye elimi başına koyup, "dert etme baba, hem maçı daha rahat izledim" dedim.
Maça gelince, uzaktan futbolcuları pek seçemedim. Golleri atan Bobo ve Holosko'nun adlarını ekrandan okudum. Gollerden sonra, folklorda öğrendiğim "koş koş çift sol" hareketini yer darlığından yapamadım. Ama babam ve Emirhan amcamla sevincimi paylaştım. Hava soğuktu ama taraftarın coşkusu içimi ısıttı. Bana bu mutluluğu yaşatan büyüklerime teşekkürler.
ALTI KERE SEKİZ KIRKSEKİZ, KARTAL RUHUYLA HER TAKIMI Sİİ..
(AY PARDON ACI BİBER ) YENERİZ
Beşiktaş sevdalısı Mustafa Anılır abimizin, Yavru Kartal oğlu.... Son İBB maçında tribünlerdeki yerini alan kardeşimizden, maçla ilgili izlenim ve duygularını yazıp yazamayacağını sormuştuk. Sağolsun Turaç Kartal kalemini esirgemeyip, dile getirmiş duygularını... Çok yaşayasın Turaç Kartal... Kartal Ruhu üzerinden hiç eksilmesin...
SonBarikat
2 yorum:
çok güzel yazmış çook. yazıyı yazan eline, stada giden ayağına, beşiktaş diye bağıran ağzına sağlık.
Bizim kiz daha 2 yasinda. Allah birgun bizede nadip eder insallah..:))
Yorum Gönder