26 Mart 2009 Perşembe

Hayırlı Evlatlar


Hayırdır inşallah, hayırdır inşallah!

Beşiktaş’ın ikinci yarıdaki yenilmezliğine gölge düşürmek ve elde etmesi olası bir şampiyonluğumuza kara çalmak için, ligin ilk 7 takımını yenemedi tartışmasını yarattılar önce. Mesnetsiz bir yaklaşımdı, zira Beşiktaş o ilk 7’nin içinde yer alan 4 takımla henüz ikinci karşılaşmalarını yapmadığı gibi aynı zamanda yapmış olduğu karşılaşmalarda da elindeki beraberlikleri yok sayıyorlardı. Hele ki ligin bitimine kadar oynanacak olan 9 karşılaşmanın öncesinde ezeli rakiplerinin 5 puan önünde oluşunun nasıl örtbas edilmesi gerektiğinin telaşı hakim şimdilerde.

Beşiktaş’ın başarısı kimilerine göre “başarısız” bulunmalıydı. Eldeki cephanenin tükenmekte olduğunun farkında olan kurmaylar yeni bir cephe için hazırlık yapıyorlar.

“Kartal’ın hayirli evlatları” diyorlar “Beşiktaş’ın rakiplerine karşı üstünlük sergiliyor.” Yani?

Yanisi şu;
“Kartal’ın Hayırlı Evlatları”

“Ertuğrul Sağlam yönetimindeki Bursaspor F.Bahçe'ye Tuna'nın golüyle darbe vurdu. Rıza Çalımbay'ın Eskişehirspor'u Youla ile Galatasaray'ı devirdi. Mehmet Yozgatlı attı, Murat Şahin tuttu, G.Antep Trabzon'u yıktı.”

(Hürriyet Gazetesi, 24 Mart 2009)

Haberin devamı daha da derinlemesine paslarla dolu.
(http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/11274912.asp)

Yukarda adı geçenlerin nasıl bir töhmet altında bırakılmış olmalarının yanı sıra yaşamlarının bir karesinde yollarının kesiştigi Beşiktaş’ı da küçümseme çabası içinde oldukları gözleniyor.

Teknik direktörü Ertuğrul Sağlam olan Bursaspor’un Fenerbahçe’yi nasıl yenmiş olduğu soru işaretlerinin çengeline takılırken, o yere göğe sığdıramadıkları Fenerbahçe’nin nasıl aciz bir futbol oynuyor oluşuna mercek tutma cesaretini gösteremiyorlar, kabullenemiyor. Fenerbahçe’nin bu yenilgisi elbette ki Bursaspor’un ve O’nun teknik direktörü olan Ertuğrul Sağlam’ın hanesine başarı diye yazılacaktır.

Beşiktaş’ı karalamak, küçümsemek için oluşturdukları bu yaklaşıma göre velev ki Fenerbahçeli olduğu bilinen bir teknik direktör ya da eski bir Fenerbahçe futbolcusunun rakip takımda görev alması ve oynanan müsabakadan da kendilerine karşı galip ayrılmaları halinde bu insanlar “hain” mi ilan edilmiş olacaklardı?

Fenerbahçe’nin bir önceki hafta kendi sahasında ligin dibindeki Kocaelispor ile berabere kalmış olmasını ve aynı Kocaeli’nin daha önceki haftalarda Galatasaray’ı Ali Sami Yen’de hezimete uğratmış olmasını anımsamak istemezlerken Beşiktaş’ı küçümsemeye kalkışmak ve adı Beşiktaş’ta geçmiş, yaşamış insanların töhmet altına alınması, devekuşu gibi başlarını kuma gömmek, kıçlarını ayaza salmak demektir. Hazımsızlıkları, kafalarını gömdükleri kumun içinde depreştikçe Beşiktaş’ta 10 dakika forma giymiş olan Tuna dahi Bursaspor forması ile Fenerbahçe’ye gol attığında bir anda “hayırlı evlat” olmakla payeleniyor!

3-2 neticelenen Gaziantepspor - Trabzonspor maçına Gaziantep forması ile çıkan eski Beşiktaş’lı kaleci Murat Şahin en azından bir gol daha yemediği için “hayırlı evlat” ilan edilerek karalanıyor!

Eskişehirspor’un başındaki Rıza Çalımbay da es geçilmiyor. Hamburger karşısında ikinci yarıda 2-0 önde götürdükleri oyunda son yarım saat içinde yemiş oldukları 3 gol ile kupaya veda eden Galatasaray akabinde bir önceki hafta sahasında Bursaspor’a 2-1 yenilen Eskişehirspor ile karşılaşıyor. Golü de bir zamanlar Beşiktaş’ta forma şansı bulmuş olan Youla atmasın mı… O halde hem Rıza Çalımbay hem Youla “hayırlı evlat” kategorisine alınarak Eskişehirspor’un başarısı için değil de Beşiktaş için ter döküyor oluyorlar. Peki neden bu hazırlık? Çünkü aynı Eskişehirspor bir sonraki maçını da Kadıköy’de Fenerbahçe ile oynayacak ve tefe konulabilir bir Fenerbahçe’nin olası başarısızlığını unutturmak için “hayırlı evlat”ın diğer sayfaları yazılacak. Ve aynı zamanda da hem Rıza Çalımbay yine töhmet altına alınabilecek hem de önümüzdeki haftalarda Beşiktaşımız’ın elde edebileceği başarıların değeri küçümsenecek.

Beşiktaş’a emeği geçmiş, layık olmuş, hayrı dokunmuş her insanımız her zaman hayırla, minnetle anılacaktır. Onları hayırla anmak bizim görevimizdir, sizin değil.

2 yorum:

Tunç Bozacılar dedi ki...

SEN DE BİR GAZETECİ OLSAN VE BU HABER KARŞINA GELSE YAYINLARSIN . MEDYAYI ÇOK FAZLA KAALE ALMAMAK GEREKİYOR DİYE DÜŞÜNMEKTEYİM .

vedat dedi ki...

Eleştirmek ayrı, taraflı yayın yapmak ayrı.

Verilen haberin eleştiri bir yönü var mı? Veya doğru ve tarafsız bir yanı var mı?

Bu yazı, Beşiktaş'ın başarılarını çekemeyen medyadaki bazı kesimlere doğru,güvenilir ve tarafsız yayıncılık anlayışı ile sosyal sorumlulukları da hatırlattırılarak atılmış bir tokattır.

Can arkadaşımızın kalemine sağlık.